Hıristiyanlar için İncil, Tanrı tarafından açıklanan gerçeği veya 'Tanrı sözünü' içerdiği için mevcut kitapların en önemlisidir. Dinsel reformların tartışma konularından bir tanesi İncil'in kim için yazıldığı sorusuydu. Katolik kilisesi, İncil'in sıradan insanlar tarafından okunmaması gerektiği fikrindeydi; bu insanlar, kilisede oturup papazların İncil'i Latince okumasını ve sonra açıklamasını dinleyebilirlerdi. Böylece, papazlar, Tanrı ile inananlar arasında aracı işlevi görürdü.
Buna karşılık Protestanlar, her inananın İncil'i kendi başına okuması gerektiğini ve Protestan rahiplerin öncelikle Tanrı sözünün bir hizmetkârı olduğunu savunuyordu. Rahibin görevi, İncil'i okuyarak ve açıklama yaparak Tanrı sözünün cemaate ulaşmasını sağlamaktı. Bu yaklaşım da, uygulamada, tercihen mümkün olan en güvenilir çevirisiyle İncil'in cemaatin kendi dilinde sunulması gerektiği anlamına geliyordu. Dinsel reform yapan Lüter, yaklaşık 1535 tarihinde İncil'i temel dillerden Almanca'ya çevirdi. Lüter'in bu çevirisinden on altıncı yüzyılda Hollandaca'ya birkaç çeviri yapıldı.
Zaman geçtikçe, Protestan kilisesinde, İncil'in İbranice ve Yunanca el yazması orijinalleri temel alınarak yeni bir çeviri yapılması isteği giderek artan oranda dile getirilmeye başlandı. 1618 yılında Dordrecht'te toplanan en önemli Protestan kilise konseyi (de Synode: Kilise Meclisi) böyle bir çeviri yapılmasına (İncil'in İngiliz yetkili makam tarafından yayınlanmış versiyonu yani 1611'deki Kral James versiyonu örneğine benzer bir çeviri yapılmasına) karar verdi. Cumhuriyet Genel Meclisi'nden (de Staten-Generaal) bu çevirinin maliyetini yüklenmesi istendi.
Meclis, ancak 1626 yılında bu isteğe olumlu yanıt verdi. Daha sonra, çevirmenler işe koyuldular. Çeviri, dokuz yıl sonra tamamlandı ve 1637 yılında Devlet (Konsey) Çevirisi ya da Devlet İncil'i ilk defa basılabildi. 1637 ile 1657 yılları arasında 200.000'den fazla nüsha basıldı. Üç yüz yıldan fazla bir süre sonra bile, bu Devlet İncil'i, Protestan kiliselerindeki en önemli İncil olarak konumunu korumaktadır ve bu çeviriyi günümüzde de kullanan kilise cemaatleri mevcuttur. Bugünlerde Devlet Çevirisi'nin yeniden gözden geçirilmesi üzerinde çalışılmaktadır.
Zaman geçtikçe kitleler, vaaz dinleme ve kendi başına okuma yoluyla, Hollanda kültürüne önemli ölçüde damgasını vurmuş olan Devlet İncili 'nin 'Kenan Dili 'ne alışmış ve benimsemişlerdir. Devlet Çevirisi'nden Hollandaca'ya geçmiş 'el üstünde tutmak', 'alın teriyle' ve 'göz zevki' gibi deyimler artık Hollanda dilinin bir parçası olmuştur.